Berlin sürgününde, Türkiye'nin içine düstügü karanligin üstesinden gelecegine bir kez daha emin oldum. O hiç yikilmaz zannedilen, ardinda büyük acilar gizleyen duvar, bir günde yikiliveriyor; 'hain'lerle, 'kahramanlar', hapistekilerle saraydakiler, bir anda yer degistirebiliyor. Biz de duvarimizin yikildigi, pesimizdeki gizli servise ait arsivin halka açildigi günleri görecek, acilari devralanlara, eski karanligi ibretle anlatip umut asilayacagiz. Can Dündar bu kitapta, ülkesindeki özgürlük mücadelesine Berlin'den destek olabilmek için, kimi zaman buruk bir gülümseyisle, bazen çok yorularak, ama umudunu ve kararliligini her seferinde yeniden besleyerek verdigi çabayi anlatiyor. sürgünde bir gazetecinin hayatini, cömertçe, meslektaslarini ve arkadaslarini sakinarak, ama kendini sakinmadan paylasiyor okuruyla.